İngilizce öğrenmenin en etkili yolu İngilizce dinlemekten geçer. Türkiye’de bir İngilizce kursundan çıktıktan sonra Türkçe konuşulan ortamlarda bulunulacağından öğrenme yavaş ve etkisiz olacaktır. Derste öğrenilen İngilizce bir kalıbı ders çıkışı toplu taşıma araçlarında ya da arkadaş ortamlarında kullanmak mümkün olmayacağından bu bilginin kalıcı olması da zordur. Kimse anadili Türkçe olan biri ile İngilizce konuşmak istemez. Kısaca “saçma” olur.
İçindekiler
24 saat Aktif İngilizce Dinleme İmkânı
Malumunuz ders çalışmaya odaklandığımızda beynimiz direnç gösterir ve bize mazeretler üretir. Öncesinde temizlik yapasımız tutar, acıkırız vs. Bu noktada istemeden; farkında olmadan İngilizce öğrenmenin mümkün olduğu, dinleyerek, duyarak öğrenme, günlük hayatta İngilizce konuşulan bir yerde yaşayarak mümkün olabilir. Hak verirsiniz ki dinleyerek konuşmayı öğrenen çocuklar bunun en güzel örnekleridir. Metroda, markette kısaca İngilizce konuşan insanların bulunduğu her yerde öğrenme devam eden bir eylem olacaktır. İnsanlar konuştukça sizler öğreneceksiniz. Bu nedenle yurt dışında dil eğitimi veren okulların çoğu dil öğrenirken birçok spor aktivitesi, gezi programları ve sosyal etkinliklerle öğrencilerini hayatın içine dahil etmekte ve öğrendiklerini pekiştirmeleri için ortam yaratmaktadırlar.
Anadili İngilizce Olan İnsanlarla Konuşma İmkânı
Ayrıca bir dili öğrenmenin en etkili yollarından birisi de onu gerçek hayatta deneyimlemektir. Türkiye’de maruz kalınan yoğun gramer dersleri bizleri hem dersten soğutmakta hem de dil öğrenme amacı olan iletişim kurma noktasında yetersiz kalmaktadır. Ezberlenen gramer kalıpları ve kelimeler bize İngilizceyi kullanabilme açısından pek fayda sağlayamamaktadır. Bu nedenle çoğumuz İngilizce konuşmaktan çekiniriz. Ancak anadili İngilizce olan bir ülkede İngilizce konuşmaktan başka seçenek olmadığından kendinizi zorlamanız gerekecektir. Duydukça öğrenecek, konuştukça pekiştireceksiniz.
Öğrenilen kelimeleri, kalıpları hangi koşullarda kullanabileceğinizi deneyimlemeden kafanızda oturtmanız düşük bir ihtimaldir. Zira bazen de gereksiz, eski kullanımlar, kalıplar öğretilebilir. Örneğin Türkiye’de derslerde öğretilen saat/zaman soru ve cevaplarındaki “quarter” ifadesinin yurtdışında kullandığını görmedim. Onun yerine “ fifteen” Tercih edilir. Benzer şekilde kelime ezberlerinde de büyük hatalar yapılmaktadır. Yurt dışına ilk çıktığımda elimdeki sözlükten “sakız” kelimesinin İngilizcesini “mastic” olarak görmüş ve o şekilde kullanmaya çalışmıştım. Dili deneyimlemeden İngilizce kelime bilgimizi doğru kullanımla geliştirmek gerçekten çok zordur.
Kişisel Gelişim İmkânı
Bunların yanısıra yurtdışında İngilizce dil eğitimi hayat rutininizi kırarak güvenli bölgenizden uzaklaşmak ve kendinizi geliştirmek adına atacağınız büyük bir adım olacaktır. Yaşayacağınız birçok yeni ve farklı deneyim hayata bakışınızı değiştirecek, vizyonunuzu geliştirecektir. Yeni kültürlerle tanışacak ve sahip olduğunuz değer yargılarınızı farklı açılardan tekrar değerlendirme imkânı yakalayacaksınız. Böylece iş bulma, kariyer yapma ya da kendi işinizi kurma opsiyonlarınızı çeşitlendirebileceksiniz.
Doğru yönlendirme ile düşünülenden çok daha uygun fiyatlara mal edilebilecek bir yurtdışı dil eğitimi, hayatınızı pozitif yönde şekillendirebilir. Önemli olan ne istediğinize, neden istediğinize doğru karar verebilmek ve bu kararınız için efor sarf etmenizdir.
Akın Yılmaz
