Teknolojinin hayatınıza kattığı değeri artırmak mı istiyorsunuz? Sizin için oluşturduğumuz bu yazıyı heyecanla okumaya ne dersiniz!
Hadi başlayalım!
“Daha somut bir ifade ile, günlük hayatta karşılaştığımız her potansiyel can sıkıntısı anında, örneğin kuyruğa girip beş dakika beklediğinizde ya da arkadaşınız gelene kadar bir yerde tek başınıza oturmak zorunda olduğunuzda eliniz doğrudan telefonunuza gidiyorsa, beyniniz Nass’ın tabiri ile “zihinsel enkaza” dönmüş demektir; yani pürdikkat çalışmaya imkan vermeyecek şekilde yeniden yapılanmış haldedir.”
Cal Newport.
Eğer yukarıdaki tanım sizi anlatıyorsa, muhtemelen dijital minimalizmle tanışma zamanınız gelmiş demektir.
Öncelikle “Dijital Minimalizm” kavramını incelediğimizde karşımıza çıkan en önemli isim, Cal Newport oluyor. Georgetown Üniversitesi’nde bilgisayar bilimleri alanında ders veren Newport, dijital minimalizm kavramını ortaya koyan kişi olarak dikkatleri üzerine çekiyor. Newport bu fikri yaymak amacıyla “Dijital Minimalizm” adlı bir kitap yazdı. Newport’a göre, dijital minimalistler teknolojik yenilikleri birer dikkat dağıtma kaynağı olmaktan çıkarıp, nitelikli bir hayatı destekleyecek araçlar haline getirir.
Newport’a göre, dijital mininalizmi şöyle tanımlamak mümkün: “Çevrim içi vaktinizi, değer verdiğiniz şeylere faydası olan, titizlikle belirleyip optimize ettiğiniz sınırlı sayıdaki faaliyetle, odaklı halde geçirmenizi ve geri kalan her şeyi gönül rahatlığıyla geri çevirmenizi öngören bir teknoloji kullanım felsefesi.”