Şule Baş İle Röportaj

Şule Baş İle Röportaj

İçindekiler

Şule Baş İle Röportaj

1. Bize kendinizden bahseder misiniz?

Tabii. Kısaca bahsedeyim. Ben Şule. Çoğunuzun sosyal medyadan takip ettiği, bizlerle iletişime geçtiği Şule Baş Medya’nın kurucusuyum. Lisansta Halkla İlişkiler ve Reklamcılık bölümünde okudum. 1. sınıftayken fark ettim ki “reklam, pazarlama ve iletişim” aslında psikolojiden, özellikle “sosyal psikoloji ve kitle psikolojisi”nden ayrı düşünülebilecek bir alan değil.

“Psikoloji alanına da yönelmeli miyim?” diye düşünürken çok sevgili hocam ve reklam ustamız “Haluk Mesci” ile tanışma fırsatım oldu. Kafamdaki soru işaretlerini birçok maille aktardım, şanslıyım ki her soruma cevap verdi. Kendisine her zaman çok teşekkür ediyorum. Haluk Hoca ile mailleşmelerimden sonra, artık soru işaretlerim de gitmişti. Psikoloji alanında da çift anadal yapmaya başladım. Kariyerimde aldığım en doğru kararlardan biri oldu. Üniversiteyi fakülte 1.liği ve üniversite 3.lüğü ile tamamladım. Sonrasında yüksek lisansa devam ettim. Tüm bunların dışında elbette, üniversite 1. sınıftan itibaren uluslararası farklı kurum ve ajanslarda staj ve iş deneyimleri edindim. Yurt içi ve yurt dışı akademik çalışmalarda yer aldım, yayınlar yaptım.

Ancak “başkalarının sınırlarının kendi sınırlarımı” belirlemesini çok da sevmediğim için kendi ajansımı ve iletişim danışmanlığı şirketimi kurdum. Tüm bu süreç boyunca Haluk Hocam gibi her zaman teşekkür ettiğim bir isim daha var elbette: Temel Aksoy. Lisansta öğrenciyken blogunu keşfetmiştim. Okuldaki birçok bilgiden ve sektördeki işleyişten çok daha gerçek bilgilere ulaşmak için mükemmel bir kaynak oldu benim adıma. Ayrıca yine yıllar boyunca mailler yoluyla Temel Hocam’a da her zaman sorularımı ilettim ve yine şanslıyım ki nezaketle sorularımı cevapladı. Kendisine yol göstericiliği için bir kez daha teşekkür ederim. Çok kısaca özet geçmem gerekirse. Detaylı bilgi almak isteyenler sosyal medyadan veya web sitemizden ulaşabilirler.

2. Şule Baş Medya’yı kurmaya nasıl karar verdiniz?

İletişim, yarısı yaratıcılık yarısı bilim olan bir alandır. Her iki tarafınızı da besleyebilmek için zihninizi sınırlarını keşfetmeniz gerekir. Maalesef çoğu insan (her sektör için) başkalarının zihinlerinin sınırlarını kendi sınırları sanır. Ben de “başkalarının sınırlarının kendi sınırlarım olmasını sevmediğim için” kendi ajansımı ve iletişim danışmanlığı şirketimi kurmaya karar verdim.  

3. Şule Baş Medya’nın hizmet çeşitliliği ve markalara sunduğu katkıları nelerdir?

Ağırlıklı olarak sosyal medya pazarlaması yapıyoruz. Tabii bir de fotoğraf ve video çekimleri; yani prodüksiyon. Ayrıca kendini bu alanda geliştirmek isteyen öğrencilere, girişimcilere, işletmelere de “Sosyal Medya ve Pazarlama” eğitimleri veriyoruz.

Markalarımıza en önemli katkımız stratejik çözüm ortaklığı sunmamız. Sosyal medya pazarlaması, fotoğraf veya video paylaşmaktan ibaret değil. Sosyal medya strateji geliştirmeniz gereken bir alandır. Yoksa sadece mesajlaşırsınız. Şule Baş Medya olarak biz de bilimsel verilerden ve yöntemlerden yola çıkarak markalarımıza dijital stratejiler geliştiriyoruz ve sektörde öne çıkmalarını sağlıyoruz.

4. Şule Baş Medya, üniversite öğrencilerine staj imkanı sunuyor mu?

Elbette. Yaz ve kış dönemi olmak üzere farklı aralıklarla öğrencilere staj imkânı sunuyoruz. Kendisine “çekirge” denilmesinden rahatsız olmayacak arkadaşlar her zaman staj başvurusu yapabilir. Hatta bazı çekirgelerimiz hem okurken hem de şu anda bizimle yarı zamanlı çalışıyor.

5. Türkiye’deki markaların dijital kanallar üzerindeki iletişimini nasıl buluyorsunuz?

Çoğu çalışma maalesef yetersiz. Çünkü yine aynı konuya dönüyoruz. Sosyal medya bir pazarlama aracıdır. Pazarlama ise bir bilim dalıdır. Verilerden yararlanmadan, gerekli araştırmaları yapmadan, strateji geliştirmeden çalışmalar yapılıyor. Sonrasında da “Biz dijital çalışmalar yaptık, ama verim alamadık.” diye şikâyetler geliyor.

Lütfen, verileri kullanın. Mesela, Twitter’ın kendi araştırmasına göre Twitter bazında etkileşim oranlarına göre Cumartesi ve Pazar etkileşimler %17 daha yüksektir. Ancak markaların sadece %19’u hafta sonu paylaşım yapmayı tercih etmektedi. Markam için dünyanın en güzel metnini yazsam, en güzel fotoğrafını da çeksem verileri doğru kullanamıyorsam maalesef istediğim sonuçları almam mümkün değil. Çünkü pazarlama, bir bilimdir.

6. Reklamcılık alanında eğitim görmeye devam eden arkadaşlara ve mezunlara ne gibi tavsiyeler verebilirsiniz?

En uzun cevap vereceğim soru bu olacak sanırım. “Günceli takip edin, dijital pazarlama öğrenin, şu kursa kaydolun, bir yerde staj yapın…” gibi sıkıcı sektör önerileri yapmayacağım. İlk olarak Türkçe’lerini veya hangi dilde çalışma yapacaklarsa o dili geliştirsinler. Dil, düşüncedir. Düşünce yoksa hiçbir şey yok. Özellikle Fransız edebiyatı ve Rus edebiyatı klasiklerini mutlaka okusunlar. Fransız edebiyatından Flaubert, Hugo ilk önerilerim elbette. Herhangi bir sayfa açsınlar ve betimlemelerin gücünü keşfetsinler.

Müzeleri gezsinler, toprağa dokunup seramik yapsınlar, bir ağaç altında doğanın resmini izlesinler. Gündelik koşuşturmalara kapılıp sanattan asla ayrılmasınlar. Sanat varsa, insan var. Winterson’ın dediği gibi: “Sanat bizi, mekanik olandan mükemmel olana götürür.” Mükemmeli hedefleyenler, sanattan ayrılmamalı.

Mutlaka sosyal psikoloji, arkeoloji, fotoğraf, sanat tarihi gibi alanlardan yararlansın ve kendi besi alanlarını oluştursunlar. Farklı açılardan konulara bakabilmeyi öğrensinler. Bunun için de iyi müzik dinlesinler, iyi tiyatro oyunlarına gitsinler, iyi şiirler okusunlar. Seçici olsunlar. Sıradan her yerde zaten. Her yerde olandan uzak dursunlar. Vasatı reddetmeyi ihmâl etmesinler. Kendilerine değer versinler. Kendi sınırlarını kendileri belirlesin. Her ne yaparlarsa yapsınlar, zihinlerini bir kuş kadar özgür kılmayı öğrensinler. Kendilerine her zaman inansınlar. Hayal kurmaktan asla vazgeçmesinler. Ve unutmasınlar ki: “Gökyüzü uçmasını bilenindir.”

Bence mutlaka okumaları gereken kitaplar ve izlemeleri gereken filmler var. Onların da kısa bir listesini paylaşmak isterim. Tabii bu benim favorilerimden oluşan bir liste.

Kitaplar:

John Berger: Görme Biçimleri

Zygmunt Bauman: Küreselleşme

Gary Vaynerchuk: Markanız İçin İnterneti Nasıl Kullanmalısınız?

Sherly Sandberg: Lean In/ Sınırlarını Zorla

John Hegarty: Reklam: Zekâyı Sihre Dönüştürmek

Christopher Johnson: Mikrotarz: Az Yazma Sanatı.

Temel Aksoy: Efsaneler ve Gerçekler. Pazarlama Nasıl Yapılır?

Filmler / Diziler:

Thank You For Smoking

The Joneses

Moneyball

People I Know

Branded

Person of Interest

The Whistleblower (Muhbir) (Benim favorim)

Wag The Dog (Başkanın Adamları)

Helvetica

Online Kurs Alabileceğiniz Siteler:

Coursera

Udemy

Edx

Udemy

Domestica

Şule Hanım’ın Linkedin Hesabı: https://www.linkedin.com/in/%C5%9Fule-ba%C5%9F-079088142/

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Bültene Abone Ol
en son haberleri, duyuruları, ilanları, etkinlikleri almak için abone ol
İstediğiniz zaman abonelikten çıkabilirsiniz