Psikoteknik Merkezi Psikoloğu Buse Sunal İle Röportaj

İçindekiler

Psikoteknik Merkezi Psikoloğu Buse Sunal İle Röportaj

Psikoloji bölümü mezunlarının görev alabileceği çeşitli kurum ve departman olması bu çeşitlilik içinde seçim yapmakta zorluğa neden olabilir. Psikoteknik merkezinde bir psikolog neler yapar? Röportajımızda psikolojiye ilgisi olan herkesin bu sorusuna ve psikoloji bölümünden yeni mezun olanların kafa karışıklığına ışık tutuyoruz.

Psikoteknik Merkezi Psikoloğu Buse Sunal

1) Merhaba Buse Hanım, öncelikle kısaca sizi tanıyabilir miyiz?

Merhaba, tabii. 25.04.1997 Ankara doğumluyum. Aslen Ankara’nın Kalecik ilçesindenim. İlk ve orta öğretimimi Kalecik’te okudum. Sonrasında lise için ilçemize yakın olan Kırıkkale ilinde bir okula her gün gidip gelmem gerekti, liseyi bu şekilde tamamladım. Üniversitede Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi Psikoloji bölümünü kazandım. Zaten liseden beri hayalim psikoloji okumaktı. İnsanları dinlemeyi, bir şekilde yardımcı olabilmeyi seviyordum. Bu yüzden kendime en uygun bölüm olarak psikolojiyi görüyordum.

Üniversitede her sene, psikolojinin farklı alt alanlarını tanımaya başladıkça bölümümü daha çok sevdim. Uygulamalı derslerde bazen çocuk bazen yeni evlenmiş bir çift bazense bir iş yöneticisi ile görüşme yapıyor, farklı kavramlar arası ilişkileri istatistiksel analizlerle inceliyorduk. Bu benim için çok keyifli bir süreçti. Diğer yandan gönüllü faaliyetlere, öğrenci kulüplerine de katıldım. Yalnızca ders olarak değil sosyal yönden de yeni alanlar tanımaya çalıştım. Cezaevinde bir süre gönüllü staj yaptım, bu benim için mesleki anlamda öğretici ve heyecanlı bir deneyimdi.

Bireysel olarak da sosyal çevremle vakit geçirdim, farklı sporları öğrenmeye çalıştım. Pandemi sürecine denk gelen bir mezuniyetle de eğitim hayatım sonlanmış oldu. Tabii okul hayatı bitse de öğrenme süreci hayat boyu sürüyor, ben de kendimi bulabildiğim imkanlarla geliştirmeye devam ediyorum.

2) Yeni başlayacaklara bir harita sunabilmek için soruyorum: İş hayatına giriş süreciniz nasıl oldu?

– Mezuniyet sonrası süreçte insan geleceğiyle ilgili bir belirsizlik içerisinde oluyor. Bu durumda karşımızda bir örnek olmasına ihtiyaç duyuyoruz. 2020’de mezun olduktan sonra bölümden bir arkadaşımla görüşmüştüm. Kendisi psikoteknik merkezinde çalışıyordu. Yeni mezun olunan dönemde en uygun alanın psikoteknik merkezleri olduğunu söylemiş ve önermişti. Ben de merak edip biraz araştırınca koşulların gerçekten ilk etapta uygun olduğunu gördüm ve bu alanda çalışmaya karar verdim. Psikoteknik merkezinde çalışan psikologların ALG denilen bir sertifikaya sahip olması gerektiğini öğrendim. Bunun eğitimi yalnızca İstabul’da bir firma tarafından veriliyordu. Bir gün süren yüz yüze eğitime katılım zorunlu. Ben de bu eğitime başvurdum. Pandemi koşulları sebebiyle farklı bir şehire ulaşmak ve konaklamak kolay olmadı ama eğitimi tamamlamış oldum. Zaten aynı gün sertifikayı da almış oluyorsunuz.

Bu sertifikayı aldıktan sonra iş bulma kısmı daha kolaydı. Ben yaşadığım yer olduğu için Ankara’da iş aradım. Psikoteknik merkezleri çoğunlukla sürücü kurslarıyla birlikte oluyor. Ben de bu sebepten sürücü kurslarını aradım. Sadece iş ilanı olan yerleri değil internetten ulaştığım merkezleri hem bilgi almak hem kendimi tanıtmak için aradım. Aradığım kurumlardan bir tanesinde ihtiyaç oluşmuştu, o kurumla görüştük ve bir hafta içerisinde işe başlamış oldum. 2021 senesinden beri de aynı kurumda çalışmaya devam ediyorum.

3) Peki, psikoteknik değerlendirmenin önemi nedir?

– Sürücülerin araç kullanırken sahip olduğu refleksler hayat kurtarıcı bir öneme sahip. Bu yüzden belirli aralıklarla reflekslerin kontrol ediliyor olması gerekiyor. Özellikle taksi, dolmuş sürücülerinin yaş ortalaması daha yüksek olabiliyor. Yaşın getirmiş olduğu kısıtlılıklar olabilir; hem bedensel hem de algı, dikkat gibi zihinsel süreçlerde değişim olabilir. Beş senede bir yenilenmesi gereken bu belge (psikoteknik değerlendirme belgesi) aslında güvenli bir sürüş için adayların değerlendirilmesini sağlıyor.

Bu değerlendirme için psikoteknik cihazı kullanılıyor. Bu, araç sürüş koltuğuna benzeyen ve önünde dokunmatik ekranı bulunan bir simülasyon cihazı aslında. Bu dokunmatik cihazda adayların temelde psikomotor, zihinsel beceri ve kişilik-güvenlik ölçümü şeklinde üç alandaki becerilerini değerlendiren farklı testler mevcut. Adayların bu testleri yardımsız şekilde geçmeleri gerekiyor.

Tabii belgelendirme aşamalarında bize bağlı olmayan bazı kurallar ve esneklikler söz konusu. Bir kez testi geçemeyen bir aday sonraki denemede başarılı olup geçebilir. Bunun da belli kriterleri var elbette, insan canını ve sağlığını korumak için gereken şartlar sağlanmak zorunda.

4) Şu an psikolog olarak çalıştığınız bu pozisyonun görevleri nelerdir?

– Psikoteknik merkezinde çalışan bir psikoloğun görevi genelde ticari araç kullanan yani taksi, dolmuş, otobüs gibi araçları kullanan sürücülerin sağlıklı şekilde araç kullanabileceğine dair bir değerlendirme testi uygulamaktır. Buna ek olarak çeşitli sebeplerden ehliyetine el konulan kişilerin tekrar araç kullanabilmesi için de tekrar psikoteknik değerlendirme testine girip başarılı olması gerekiyor. Bu emniyet güçleri tarafından zorunlu tutulan bir işlem oluyor.

Psikoteknik testin amacı kısaca adayın psikomotor becerilerini, refleksini ve dikkat düzeyini ölçmek. Psikomotor becerilerde duyu organlarına gelen uyarıların işlenip uygun bir tepkinin verilmesi süreci değerlendirilir. Sürücüler için örneklendirirsek; çevreden gelen bir yayayı gördüğünde, diğer araçların korna sesini duyduğunda, trafik ışıklarının değişimini algıladığında uygun tepkiyi verebilme düzeyini psikomotor becerileriyle değelendirmeye çalışırız. Yine bu gibi durumlarda uygun tepkiyi yeterli hızda verebilmesi ya da olası bir kaza riskinde hızlı ve doğru manevra yapabilmesini istediğimizden değerlendirmede buna yönelik aşamalar yer alır.

Psikoloğun bu değerlendirmedeki görevleri arasında testi uygulamaya ek olarak test için gereken belgeleri hazırlama, kontrolleri sağlama, test uygulaması sonrası bir psikiyatriste yönlendirme yaparak resmi işlemleri yoluna koyma da sayılabilir, yani en azından benim çalıştığım kurumda böyle.

5) Bu alanda çalışan bir psikolog hangi becerilere sahip olmalıdır?

– Psikoloji eğitimi ve ALG belgesi dışında; insanlarla iletişimin çok iyi olması gereken bir alan. Sabırlı da olmak gerekiyor. Bazen farklı yaş gruplarıyla çalışırken testin kurallarını çok kez tekrar anlatmak gerekebiliyor. Simülasyon testi olduğu için teknolojiyle arası olmayan birine sistemi anlatmak zor olabiliyor. İnsan dilini, ruh halini anlayabilmek, gerektiğinde adayın heyecanını yatıştırmasına yardımcı olmak, panik olmasını engelleyebilmek, öfkeliyse yatıştırabilmek gerekiyor. Bazen de adaylar aç, uykusuz, yorgun ya da hasta olabilir. Böyle bir durum test değerlendirmesini olumsuz etkileyeceği için adaylara bunun bilgilendirmesini yapmak, kullandığı ilaç varsa almış olmasını belirtmek gerekiyor. Bunun yanında adayın durumuna bakıp fiziken pek iyi olmadığını görebilmek için dikkatin açık olması gerekir. Kısacası biraz da çevreye karşı algının açık olması gerekir.

6) Sizce psikoteknik alanında çalışmanın dezavantajları var mı?

– Psikoteknik merkezinde çalışmanın dezavantajı, testin gelen adaylar tarafından çok fazla ciddiye alınmıyor olması bana kalırsa. Eskiden bu tür bir test uygulanmadığı için adaylar da bunun ciddi bir test olduğunu düşünmüyor. Daha çok gelip, herhangi bir işlem olmadan alınıp gidilecek bir belge olduğuna yönelik algı var. Testi gereksiz görüyorlar. Bu da en azından benim için biraz dezavantaj olabiliyor.

7) Son olarak, psikoloji bölümünden yeni mezun olmuşlara söylemek istediğiniz bir şey var mı?

– Türkiye’de psikoloji bölümü okumanın zorluklarından birisi eğitim sürecinde öğrencilere mezuniyet sonrası çalışma hayatında kullanılacak test ve yöntemlerin uygulama eğitiminin verilmiyor olması. Yani mezun olduktan sonra meslek yaşamında kullanılacak terapi ekolü, uygulanacak test, kullanılabilecek yöntemler gibi konularda ücret ödeyerek farklı kurumlardan tekrar bir eğitim almalısınız. Zaten yeni mezun olmuş bir kişinin maddi dayanağa ihtiyacı varken, biz psikoloji mezunları ekstra bir maddi güce ihtiyaç duyuyoruz. Psikolog olarak çalışacağınız neredeyse her alan için bu böyle. Ben de ALG belgesini bir ücret ödeyerek almıştım. Böyle bir sürece hazırlıklı olmalarını söyleyebilirim.

Okul devam ediyorken de denk geldikleri tüm eğitimlere katılmalarını öneririm. Kendi alanları dışında da olsa ulaşabildikleri seminer, söyleşi, atölye gibi faaliyetlere dahil olmaları sosyal ağlarını genişletmek, farklı bakış açılarını kazanabilmek ve kültürlenmek için çok önemli. Hangi alt alanında olursa olsun bizim işimiz insanla, bu yüzden insanın olduğu her etkinlik geliştirici olacaktır. Bir de mutlaka bulabildikleri kurumlarda staj yapmalarını tavsiye ederim. Yalnızca derslerde alınan bilgiyle bir alanın tanınması mümkün değil. Kitabın kapağı ve içeriği bambaşka çıkabilir. Kendi kişiliğinize uygun bir alanı bulabilmek için gidip yerinde görmek en güzel fırsat olur. Başarılar dilerim her psikolog adayına 🙂

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Bültene Abone Ol
en son haberleri, duyuruları, ilanları, etkinlikleri almak için abone ol
İstediğiniz zaman abonelikten çıkabilirsiniz