Mehmet Şöhrap Sanlı ile Röportaj: Günümüzün Popüler Mesleği Girişimcilik

TİM-TEB Girişim Evi Koordinatörü Mehmet Şöhrap Sanlı İle Girişimciliğe dair söyleştik. Sanlı, TİM-TEB Girişim Evi, girişimcilik öyküsü, girişimciliğin ülkemizdeki durumu üzerine detaylı bilgiler verirken değerli deneyimlerini ve önerilerini de almayı unutmadık. Sorularımızı cevapladığı için Mehmet Şöhrap Sanlıya teşekkür eder keyifli okumalar dileriz…

Merhaba Mehmet Bey. Öncelikle bana değerli vaktinizi ayırdığınız için teşekkür ederim. TİM-TEB ‘in vizyonu nedir ve TİM-TEB hakkında bilgi verir misiniz?

2013 yılında Türk Ekonomi Bankası tarafından ilk adımı İstanbul’da atılan Girişim Evi modeli 2015 yılında Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin katılımı ile ve 10 ilde faaliyet gösterme hedefiyle birlikte ülkemizin farklı köşelerine yayılmaya başlamıştır. TİM-TEB Girişim Evleri bugün, bulunduğu illerde, yenilikçi, yüksek katma değerli ve ihracat potansiyeline sahip girişimcileri ve girişimci işletmeleri geliştirme ve güçlendirmeye yönelik faaliyetlerini ülkemizin en yaygın ve en kapsamlı programları ile sürdürmektedir.TİM-TEB Girişim Evleri, yeni kurulan girişimciler için kuluçka merkezi olarak verdiği hizmetler yanında mevcut teknoloji firmalarının ihtiyaç duyduğu iş yönetimi hizmetlerini de sunmaktadır. Bu yönüyle özellikle çeşitli devlet destekleri ile kurulmuş teknoloji firmalarının kalıcı ve güçlü şirketlere dönüşmesini önemli bir misyon olarak görmektedir.

Girişimci olmaya ne zaman karar verdiniz. Sizi bu girişimcilik kararına sürükleyen faktörler nelerdir?

1990 yılında ODTÜ Endüstri Mühendisliği’nden mezun olduktan sonra bir grup sınıf arkadaşımızla birlikte ilk iş fikrimizi hayata geçirip girişimci olmak istedik. Ancak beklentileri farklı olan bu ekiple gerçekleştirdiğimiz ilk girişimcilik çabamız başarısızlıkla sonuçlandı. Birkaç yıl aradan sonra başka bir ekiple bir deneme daha yaptık. Mesleki uzmanlığımıza uygun bir iş fikri ve küçük bir ekiple giriştiğimiz bu ikinci deneme daha uzun ömürlü oldu. Fakat yine de uzun ömürlü bir girişim oluşturmayı başaramadık. Bir süre sonra, üçüncü denememizde işletmelere yönelik bir danışmanlık merkezi olmayı hedefledik ve başarılı olduk, böylece girişimci hayatımız başladı. Kendi girişimimizi kurma çabamızın temel nedeni bağımsız çalışmak, kendi geleceğimizi kendi çabalarımızla oluşturmaktı.

Sizce hem Türkiye’de hem de dünyada girişimciliğin bu kadar yükselmesinin sebebi nedir?

Girişimcilik ülkemizde son 25-30 yıldır gündemdedir. İlk başlarda bir istihdam kaynağı olarak görülmüş ve desteklenmiştir. Bugün ise hem bilgi ekonomisinin hem de dijital çağın gelişen teknolojileri ile en hızlı uyum sağlayan, hızlıca yeni ürünler geliştirip hızlı büyüyen şirketler kurmanın adı olan startup dünyası ya da girişimcilik ekosistemi hızla büyümektedir. Dünya’da girişimcilik ve küçük işletme kavramları çok uzun bir süredir gündemdeydi. Girişimciler küçük kaynaklarla, katma değerli alanlarda hızla büyümeye eğilimli şirketler kuruyor ve zaman zaman büyük başarılar da yakalıyorlardı. Sanayi toplumu büyük yatırımlar yanında imalat, taşımacılık vb. alanlarda bu tür çok sayıda girişimcinin çabasıyla gelişiyordu. Ancak bilgisayarın hayatlarımıza girmesi ile teknoloji yeni bir yönelime girdi. Bu gelişme girişimcilik dünyasında diğer alanlar yanında bilişim teknolojilerinin öne çıkmasına neden oldu. İnternet ile birlikte ise tamamen yeni bir girişimcilik dönemi başladı. Dünyada Silikon Vadisi gibi merkezler oluşmaya başladı. Bugün artık girişimcilik deyince klasik imalat vb. değil dünyanın her yerinde hızlı büyüme potansiyeli olan dijital teknolojileri kullanan startuplar akla geliyor.

Türkiye’deki girişimcilik sektörünün şu anki konumunu nasıl değerlendiriyorsunuz ve Türkiye’de bu sektöre etki eden faktörler nelerdir?

Ülkemizde yaklaşık 12 bin teknoloji firması ya da girişimi bulunmaktadır. Her yıl 1000 yeni startup bu ekosisteme katılmaktadır. Yatırım tarafı belirli bir noktaya gelmiş, kamu destekleri önemli hacimler yakalamaya başlamıştır. Bugün her üç kişiden biri girişimci olmayı hayal etmektedir. Bu da girişimciliğin toplum tarafından kabul edildiğinin bir göstergesidir. Girişimcilik ekosisteminin daha da gelişmesi ailelerin, eğitim kurumlarının, kurumsal yapıların ve tabi kendi geleceğine şekil vermeye çalışan gençlerin girişimciliği ciddiye alması, bir kariyer seçeneği olarak görmesine bağlıdır.

Tecrübelerinize dayanarak girişimcilikte başarı için en kritik unsurlar olarak neleri görürsünüz?

Girişimcilikte başarının ilk şartı yeterli motivasyona sahip olmaktır. Girişimci hem kuruluş döneminde hem de ticarileşme ve büyüme dönemlerinde yeterli olacak bir motivasyona sahip olmalıdır. İkinci en önemli konu talep görme ve büyüme potansiyeli olan bir iş fikri bulmaktır. Girişimciler diğer insanlardan farklı olarak fırsatları daha çabuk görebilirler. Güçlü bir motivasyonla iyi bir iş fikrine sahip bir girişimcinin başarıya ulaşması için çok çalışması, kaynakları bir araya getirmesi, iş modelini kurması ve müşterilere ulaşmak konusunda yoğun bir faaliyet göstermesi gerekir.

Son olarak girişimlerini başarıya ulaştırmak isteyen girişimcilere ne gibi tavsiyelerde bulunursunuz. Nasıl yol izlemeliler?

Girişimcilikte başarı isteyen bir girişimcinin öncelikle lider bir kişiliğe sahip olması, kararlı davranma gücüne sahip olması ve gerektiğinde risk almaktan kaçınmaması gerekir. Bu üç özellikle kendine güvenen kişiler hayallerine ulaşmak için yeterli motivasyona sahiplerse kimse onları durduramaz. Bir girişimci hayallerinin peşinden gitmeli, hayatını hedeflerine göre şekillendirmeye çalışmalı, bu amaçla geçirdiği zamanı boşa harcamamalı ve çok çalışmalıdır.

1 yorum
  1. Aysel diyor

    Beni tanımlanmış ???

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Bültene Abone Ol
en son haberleri, duyuruları, ilanları, etkinlikleri almak için abone ol
İstediğiniz zaman abonelikten çıkabilirsiniz